27 Ocak 2011 Perşembe

Zaman Su, biz ?


Hoş-Hoş bulduk efendim hoş-bulduk,

Evet hoş bulduğum birçok yakınım oldu. Sağolsunlar iner inmez mesajlarıyla, aramalarıyla yanımda oldular. Garip bir duygu koskoca bir günümün geçmesine rağmen hala tam anlamıyla alışabildiğimi söylemem söz konusu değil.

Meraklılar için nasıl mı becerdim gelmeyi? Öncelikle şu fotoğrafa bir göz atın efendim.

Evet kendisi bir aileye değil yalnızca bana ait eşyalardan oluşuyor. Yok yok aklınıza ‘yok artık arkadaşım kendin götürmüşsün kendin çekersin’ şeyler getirmeyin. Başta giderken 5 ay Danimarka’da kalacağımı düşünüyordum. Havanın hiç alışkın olmadığım üzere sürekli eksilerde seyredeceğini dolayısıyla çok fazla kalın giyisiye ihtiyacım var sanıyordum. Yastığımı bile götürdüğümü varsayarsak az bile görünebilir. Akıllardaki sorunun cevabı evet götürdüğüm herşeyi giyindim, bir kez dahi olsa da giyinmeden getirdiğim hiçbir şey yok.

15 Aralık 2010’da resmi olarak başlayan gezim de dönüşümle tamamlanmış oldu. 31Ocak'ta kadar schengen vizem olduğunu varsayarsak neredeyse son günlerime kadar oradaydım. Kesinlikle herkese tavsiye ederim, yaşamak için gidiyorsanız mutlaka fırsatları değerlendiriniz.

Sözün gerek olmadığı yerde fotoğraflarla yanınızda olacağım efendim. Bildiğiniz gibi yalnız başıma çıktığım bu yolda gezinirken pek de yalnız olduğum söylenemez. Her yerde kafamızın dengi arkadaşlar edindim. Onlardan örnekleri aşağıda göreceksiniz.

Evet malesef bütün fotoğraflarda aynı mont ve pançosu var Müge’nin :D Doğru tespit sanki aynı yerdeymiş gibi; malesef ne çok eşya taşımaya isteğim ne de fırsatım vardı.

Sonuç olarak tarifsiz duygular içerisinde buradayım. Unutmamak istediğim Erasmus yaşamım ve gezime ait bilgiler için defterler bitirdim. Kitabımda okursunuz artık  Ben gülüyorum herkes de gülüyor böyle söyleyince. Çocukluğumdan beri günlüğüm var benim,hafife almayın imza günümde ‘Aaa Müge demiştin!’ dersiniz.

Yanımda olduğunu hissettiğim herkes yanınızdayım bundan sonra daha da çok. İnsan uzaktayken ilişkilerini göz geçirebilme fırsatı elde ediyor. Sen gezerken, sınavları olan arkadaşların seni kıskanmak yerine mutluluğunla mutlu oluyorsa gerçekten arkadaşın demektir diyorum. Artık sıra ben de onlar gezecek ben destekleyeceğim !:)

Her zaman dediğim gibi hayat yaşamak için var. Çok uzaklarda değil belki her gün önünden geçip görmediğin bir ağacın yaprağındaki kırağıda, belki bir sokak kedisinin gözlerinde, belki de seninle gülen bir kalpte ama her daim görmesini bilen gözlerde yaşıyor ve yaşatılıyor. Fırsatınızı kendiniz yaratın ve durmayın. Zaman sen suysan ben üzerinden akıp gittiğin taş olmayacağım demiştim. Tavsiye ederim!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder